tayt

listen to the pronunciation of tayt
التركية - الإنجليزية
{i} tights

Sami wore Layla's tights. - Sami, Leyla'nın taytını giyiyordu.

The ballerinas wore tights, tutus and ballet slippers. - Balerinler tayt, tütü etek ve bale ayakkabısı giyiyorlardı.

spandex
(Tekstil) leggings
(Tekstil) tight

These men are wearing tights. - Bu adamlar tayt giyiyorlar.

Sami wore Layla's tights. - Sami, Leyla'nın taytını giyiyordu.

tayt
المفضلات