Self-praise is no recommendation.
- Övünme tavsiye edilmez.
Tom wanted Mary to write a recommendation for him.
- Tom Mary'ye onun için bir tavsiye yazmasını istedi.
Tom became frustrated when his suggestions fell on deaf ears.
- Tom, tavsiyeleri sağır kulaklara düştüğünde hayal kırıklığına uğradı.
He followed the doctor's suggestions.
- Doktorun tavsiyelerine uydu.
Can I give you a bit of advice?
- Sana biraz tavsiye verebilir miyim?
OK, what would you like advice on?
- Tamam. Bunun üzerine ne tavsiye etmek istersin?
These tips may save your life.
- Bu tavsiyeler hayatını kurtarabilir.
She advises me on technical matters.
- Teknik konularda bana tavsiyelerde bulunur.
She advises him on technical matters.
- O, ona teknik konularda tavsiyede bulunur.