He recommended this dictionary to me.
- O bana bu sözlüğü tavsiye etti.
Tom recommended this book to me.
- Tom bana bu kitabı tavsiye etti.
He advised an early start.
- Erken bir başlangıcı tavsiye etti.
My brother advised me to stop smoking.
- Erkek kardeşim bana sigara içmeyi bırakmamı tavsiye etti.
My brother advised me to stop smoking.
- Erkek kardeşim bana sigara içmeyi bırakmamı tavsiye etti.
I advised him to take a rest.
- Ben ona dinlenmesini tavsiye ettim.