That rabbit's getting away with my radishes!
- Şu tavşan benim turpları alıp kaçıyor.
Rather than live a hundred years as a rabbit, live one day as a tiger.
- Bir tavşan gibi yüz yıl yaşamaktansa, bir kaplan gibi bir gün yaşa.
He runs with the hare and hunts with the hounds.
- O, tavşana kaç, tazıya tut diyor.
The hare is running in the garden.
- Bahçede tavşan koşuyor.
Do you believe in the Easter Bunny?
- Paskalya tavşanının varlığına inanıyor musun?
I made some bunny-shaped cookies.
- Tavşan şeklinde bazı kurabiyeler yaptım.
I made some bunny-shaped cookies.
- Tavşan şeklinde bazı kurabiyeler yaptım.
That was an angry bunny.
- O öfkeli bir tavşandı.