tatil yapmak

listen to the pronunciation of tatil yapmak
التركية - الإنجليزية
holiday

She talked her husband into having a holiday in France. - O, Fransa'da bir tatil yapmak için kocasını ikna etti.

vacation

I want to take a vacation on a tropical island. - Tropik bir adada tatil yapmak istiyorum.

I want to take a nice long vacation. - Güzel uzun bir tatil yapmak istiyorum.

take a vacation

I want to take a vacation on a tropical island. - Tropik bir adada tatil yapmak istiyorum.

have a holiday
take a holiday
go for a vacation
to take a vacation

I want to take a vacation on a tropical island. - Tropik bir adada tatil yapmak istiyorum.

to take a holiday, to holiday, to vacation, to get away
recess
tatil yap
vacation

It's a good time for you to take a vacation, the boss said to Jim. - Patron Jim'e bu bir tatil yapman için iyi bir zaman dedi.

They vacationed in France last year. - Geçen yıl Fransa'da tatil yaptılar.

tatil yap
holiday

We had a wonderful holiday. - Biz harika bir tatil yaptık.

We'll take a two-week holiday. - Biz iki haftalık bir tatil yapacağız.

tatil planları yapmak
make plans for a holiday
tatil planı yapmak
make a vacation plan
tatil planı yapmak
plan a vacation
tatil yapma
vacationing
tatil yapma
holidaymaking
التركية - التركية
Tatile çıkmak; işe ara verip dinlenmek
tatil yapmak
المفضلات