Tatoeba'ya örnekler ekliyorum.
- I am adding examples to Tatoeba.
Mary eskisi oldukça yırtık pırtık olduğundan dolayı ütü masası için yeni bir örtü alması gerektiğini düşündü.
- Mary thought to herself that she ought to buy a new cover for the ironing board since the old one was getting pretty tattered.
Tit for tat.
Tom bana ağır biçimde hakaret etti ama ben ona aynen karşılık verdim.
- Tom insulted me severely, but I gave him tit for tat.
Amid fears that the end to more than five and a half years of talks would lead to a new era of tit-for-tat protectionism, negotiations between the United States and the European Union broke down.
If you hit me, I'll hit you back; tit for tat.
What flavors do you have?
- Sen hangi tatlara sahipsin?
What flavoring did you use?
- Hangi tatlandırıcıyı kullandınız?
Tom developed a taste for French wine.
- Tom Fransız şarabı için bir tat geliştirdi.
The apples from our own tree taste much better than the sprayed apples from the supermarket.
- Bizim kendi ağacımızdan gelen elmalar marketten gelen püskürtülmüş elmalardan çok daha iyi tat veriyor.
How about ice cream with chocolate sauce for dessert?
- Tatlı için çikolata soslu dondurmaya ne dersin?
Good night and sweet dreams.
- İyi geceler ve tatlı rüyalar.
He likes anything sweet.
- O, tatlı olan herhangi bir şeyden hoşlanır.
Add salt and pepper to taste.
- Tat vermek için tuz ve biber ilave et.
This soup is somehow bland. Maybe add more salt...?
- Bu çorba bir şekilde tatsız. Belki biraz daha tuz mu ilave etneliyiz...?
The sweetness of Interlingua was more suited to my poetic vision.
- Interlingua'nın tatlılığı benim şiirsel vizyonum için daha uygundur.