Büyük, zaman alan görevleri parçalara ayırıyorum.
- I break large, time-consuming tasks into chunks.
Belli görevler için bilgisayarım çok yararlı olabilir.
- For certain tasks, my computer can be very useful.
Askerî uçakların sadece yarısı savaşa katılabilir. Kalanlar ise başka görevler için kullanılır.
- Only half of all military planes can fight. The rest are used for other tasks.
Sen görevlerini yaptın mı?
- Did you do your tasks?
Yarına kadar görevi gözden geçirmeliyim.
- I must go through the task by tomorrow.
Stajyer, görevin yüküne dayanamadı.
- The trainee could hardly bear the burden of the task.
Görevde onunla işbirliği yaptım.
- I cooperated with him in the task.
Bir ülkeyi yönetmek kolay bir iş değildir.
- To rule a country is no easy task.
O, çok dikkatli yazmasına rağmen, yazma ödevinde çok sayıda hataları vardı.
- Although he was writing carefully, he had many mistakes in his writing task.
... fulfilling, but it will come with a set of tasks, some of it will be about thinking, ...
... We figured if switching between a few tasks was good, then switching between more will ...