tasfi̇ye

listen to the pronunciation of tasfi̇ye
التركية - الإنجليزية

تعريف tasfi̇ye في التركية الإنجليزية القاموس.

tasfiye
liquidation

They're holding a liquidation sale. - Bir tasfiye satışı düzenliyorlar.

tasfiye etmek
liquidate
tasfiye
clearance

They're holding a clearance sale. - Onlar bir tasfiye satışı düzenliyorlar.

Tom bought that pair of shoes at a clearance sale. - Tom o bir çift ayakkabıyı tasfiye satışında aldı.

tasfiye
combout
tasfiye
close out
tasfiye
elimination, doing away with
tasfiye
refining
tasfiye
purification
tasfiye
(com. law) liquidation (of a firm, a security)
tasfiye
discharge, elimination (of employees)
tasfiye
winding up
tasfiye
dissolution
tasfiye
house cleaning
tasfiye
purification; refinement; liquidation; discharge, elimination, purge
tasfiye
com., law liquidation (of a firm, a security)
tasfiye
refinement
tasfiye
cleanup
tasfiye
purge
tasfiye
takeout
tasfiye
(Hukuk) clearance, liquidation, settlement
tasfiye
settlement
tasfiye edilecek eşya
(Ticaret) goods to be disposed
tasfiye aygıtı water conditioner, water filter, or water softener
(a machine)
tasfiye edilmek
go into liquidation
tasfiye etmek
1. to purify. 2. to refine. 3. com., law to liquidate (a firm, a security). 4. to discharge, eliminate (employees). 5. to eliminate, do away with
tasfiye etmek
a) to purify, to refine b) to liquidate c) to discharge, to purge
tasfiye etmek
depurate
tasfiye etmek
pay up
tasfiye etmek
houseclean
tasfiye etmek
revive
tasfiye etmek
wind up
tasfiye etmek
purge
tasfiye etmek
try out
tasfiye etmek
clear up
tasfiye etmek
close out
tasfiye etmek
(Hukuk) refining
tasfiye fırını
smelter
tasfiye fırını
refining furnace
tasfiye halinde bulunma
receivership
tasfiye memuru
law liquidator
tasfiye memuru
adjuster
tasfiye memuru
liquidator
tasfiye satışı
going-out-of-business sale, liquidation sale
tasfiye satışı
clearance sale
tasfiye satışı
closing sale
tasfiye satışı
clearance

Tom bought that pair of shoes at a clearance sale. - Tom o bir çift ayakkabıyı tasfiye satışında aldı.

They're holding a clearance sale. - Onlar bir tasfiye satışı düzenliyorlar.

tasfiye tesisi
1. water-treatment plant. 2. sewage-treatment plant
tasfiye
refine
tasfiye
discharge
tasfiye
(Ticaret) liquidation (of a firm)
tasfiye
(Çevre) disposal
tasfiye
(Ticaret) insolvency
tasfiye
(Ticaret) pay off
tasfiye
(Ticaret) elimination of employees
tasfiye
treatment
tasfiye
(Ticaret) divestment
zorunlu tasfiye
(Ticaret) involuntary liquidation
tasfiye
adjustment
tasfiye
rectification
tasfiye
liquidations
gelecek tasfiye
(Ticaret) succeeding account
iflas usulü ile tasfiye
(Kanun) liquidation in bankruptcy
işi tasfiye etmek
to go out of business
kendi kendine tasfiye
(Ticaret) self liquidation
kendi kendine tasfiye eden
(Ticaret) self liquidating
kimyasal tasfiye
chemical disposal
külçe fırınında tasfiye etmek
puddle
kısmi tasfiye
(Ticaret) partial liquidation
tasfiye
windingup
zımni tasfiye
(Ticaret) constructive dissolution
التركية - التركية
(Hukuk) Hesap ve işlemleri inceleyip düzenleyerek aktif ve pasif arasındaki farkı belirlemeye yarayan işlem
(Osmanlı Dönemi) Hesabı kapatmak
(Osmanlı Dönemi) Saflaştırmak. Olduğundan daha temiz bir hâle getirmek. Temizlemek
tasfiye
Bir ticaret kuruluşunun batması, kapanması gibi sebepler üzerine hesapların kesilmesi, alacaklılara, ortada kalan mal ve paradan paylarına düşen miktarın verilmesi, likidasyon
tasfiye
Türlü sebeplerle birçok kimsenin görevine son verme
tasfiye
Arıtma, ayıklama, temizleme. Özleştirme
tasfiye
Arıtma, ayıklama, temizleme
tasfiye
(Osmanlı Dönemi) sâfîleştirme, arıtma, arındırma, temizleme
tasfiye etmek
Arıtmak, temizlemek
tasfiye etmek
Yok etmek, ortadan kaldırmak
tasfiye etmek
İşine son vermek
tasfiye etmek
Bir ticaret kuruluşunu kapatmak
ADİ TASFİYE
(Hukuk) İflas eden kişi hakkında uygulanan asıl tasfiye biçimi
BASİT TASFİYE
(Hukuk) Adi tasfiyeye oranla daha kısa olan iflas tasfiye biçimi
Tasfiye
likidasyon
tasfi̇ye
المفضلات