tasarlanmış

listen to the pronunciation of tasarlanmış
التركية - الإنجليزية
intended

This History textbook is intended for High school students. - Bu Tarih ders kitabı lise öğrencileri için tasarlanmış.

This product is intended for private use only. - Bu ürün özel kullanım için tasarlanmıştır.

conceived
deliberate
designed

This desk is designed for children. - Bu masa çocuklar için tasarlanmıştır.

This carpet is designed for residential use. - Bu halı konut kullanımı için tasarlanmıştır.

prepense
planned
intentional
engineered
desıgned
tasarlanmış harekat kabiliyeti
(Askeri) designed operational capability
tasarlanmış plan
(Hukuk) scenario
tasarlanmış raporlama teknik kontrolü
(Askeri) designated reporting technical control
tasarla
{f} designing

Tom spent all day designing a website for a new client. - Tom, bütün günü yeni bir müşteri için bir web sitesi tasarlayarak geçirdi.

When we started out designing web pages, we were the only ones doing it in this part of the country. - Web sayfalarını tasarlamaya başladığımızda, ülkenin bu kısmında onu yapan tek insanlar bizdik.

tasarla
conceive

I conceived of the plan while I was smoking. - Sigara içerken planı tasarladım.

tasarla
{f} design

Who designed the White House? - Beyaz Saray'ı kim tasarladı?

Mayuko designed a dress for herself. - Mayuko kendisi için bir elbise tasarladı.

tasarla
{f} devise

To explain this phenomenon, each scientist devised his own theory. - Bu fenomeni açıklamak için, her bilim adamı kendi teorisini tasarladı.

People devised shelters in order to protect themselves. - İnsanlar kendilerini korumak için sığınaklar tasarladı.

tasarla
designed

This is designed especially for young people. - Bu özellikle genç insanlar için tasarlanmıştır.

Who designed the White House? - Beyaz Saray'ı kim tasarladı?

etek gibi tasarlanmış elbise
shirtdress
etkinin tasarlanmış orta noktası; etkinin arzu edilen orta noktası
(Askeri) designated mean point of impact; desired mean point of impact
tasarlanmış
المفضلات