tasarı

listen to the pronunciation of tasarı
التركية - الإنجليزية
written proposal; bill, draft of a proposed law
plan, scheme, project; draft law, bill
project
design

Tom doesn't like this design. - Tom bu tasarımı sevmez.

He carved designs in ivory. - O, fildişi tasarımlar oydu.

proposal
draught
plan

Have you got another plan? - Başka bir tasarın var mı?

set up
scheme

Schemes have been discussed. - Tasarılar tartışılıyor.

bill

The committee passed the bill. - Komite tasarıyı kabul etti.

The ruling party pushed its tax bill through. - İktidar partisi vergi yasa tasarısını kabul ettirdi.

plan, scheme, project
(Hukuk) proposal, draft
(Kanun) draft law
drawing
(Ticaret) proforma
intention
idea

Using muddy colors for this design is not a good idea. - Bu tasarım için bulanık renkler kullanmak iyi bir fikir değil.

setup
platform
tasarı aşaması
embryo
tasarı aşamasında
blue print stage
tasarı geometri
descriptive geometry
tasarı hazırlamak
draught
tasarı hazırlayan kimse
drafter
tasarı hazırlayan kimse
draftsman
tasarı sunmak
bring in a bill
tasarı şeklinde
in embryo
yerel tasarı
local planning
التركية - التركية
Olması veya yapılması istenen bir şeyin zihinde aldığı biçim, proje: "Kafamdaki hayaller ve tasarılar epeyce açık saçık şeylerdi."- H. E. Adıvar
Hukuki bir işlemin, o işlemi yapmakla yetkili kurul veya organ önüne getirildiği andaki durumu, üstünde görüşme ve oylama yapılabilir durumdaki metin, layiha: "Bütçe Kanunu tasarısı üzerine yazdığım bir yazı."- Y. K. Karaosmanoğlu
Bir kimsenin yapmayı düşündüğü şey; olması veya yapılması istenen bir şeyin zihinde aldığı biçim, proje
layiha
tasarı geometri
Uzaydaki tasavvur edilmiş biçimleri iz düşümlerle gösteren geometri
tasarı
المفضلات