We shouldn't waste even one grain of rice.
- Bir pirinç tanesini bile harcamamamız gerekir.
The number of grains of sand on a beach is calculable.
- Bir sahilde kum tanelerinin sayısı hesaplanabilir.
She cut the cake into six pieces and gave one to each of the children.
- O, keki altı parçaya kesti ve çocuklardan her birine bir tane verdi.
How many different pieces are there in Japanese chess?
- Japon satrancında kaç tane farklı parça var?
How many kids do you have?
- Kaç tane çocuğun var?
How many boys are there in the room?
- Odada kaç tane erkek çocuk var?
Snowflakes are particles of snow.
- Kar taneleri kar parçacıklarıdır.
Even a blind chicken can find a grain of corn.
- Kör bir tavuk bile bir mısır tanesini bulabilir.
I'd like to exchange this book for another one.
- Bu kitabı başka bir tanesiyle değiştirmek istiyorum.
I don't like this room. May I have another one?
- Bu odayı sevmiyorum. Başka bir tane alabilir miyim?
I lost my passport. I'll have to get a new one.
- Pasaportumu kaybettim. Yeni bir tane almak zorunda kalacağım.
I lost my watch, so I have to buy one.
- Saatimi kaybettim, bu yüzden bir tane almak zorundayım.
Please take another one.
- Lütfen bir tane daha al.
Can I get you another one?
- Size bir tane daha alabilir miyim?
How many beans are in the jar?
- Kavanozda kaç tane fasulye var?
Foods rich in vitamin E include dark-green, leafy vegetables, beans, nuts and whole-grain cereals.
- E vitamini bakımından zengin gıdalar koyu yeşil yapraklı sebzeler, fasulye, sert kabuklu yemişler ve tam taneli hububatları içermektedir.