التركية - الإنجليزية
تعريف tanıyamadı في التركية الإنجليزية القاموس.
- Not known
- tanı
- {i} diagnosis
- tanı
- identification
- tanı
- direct
- tanı
- (Bilgisayar) identify
You can easily identify Tom because he is very tall.
-Tom'u kolaylıkla tanıyabilirsin çünkü o çok uzun.
I don't want to identify myself with that group.
-Bu grupla kendimi tanıtmak istemiyorum.
- tanı
- recognise
Can you recognise the person in this picture?
-Bu resimdeki kişiyi tanıyabilir misin?
Do you recognise the person in this picture?
-Bu fotoğraftaki adamı tanıyor musun?
- tanı
- {f} recognized
Having seen him in the picture, I recognized him at once.
-Resimde gördükten sonra, onu derhal tanıdım.
She was burned so extensively that her children no longer recognized her.
-O kadar yoğun yandı ki çocukları onu artık tanımadı.
- tanı
- diagnostic
The sphygmomanometer is an important diagnostic instrument.
-Tansiyon ölçme aleti önemli bir tanı aracıdır.
- tanı
- diagnosis teşhis
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف tanıyamadı في التركية التركية القاموس.
- tanı
- Bir hastalığı tanıma işi, teşhis