It was a publicity stunt.
- O bir tanıtım dublörlüğüydü.
You don't have to worry about publicity.
- Tanıtım konusunda endişelenmek zorunda değilsin.
The introductions are being made.
- Tanıtımlar yapılmaktadır.
Introductions have already been made.
- Zaten tanıtımlar yapıldı.
Tom took part in a promotional event.
- Tom bir tanıtım etkinliğine katıldı.
I'm anxious for a promotion.
- Ben bir tanıtım için hevesliyim.
Introducing foreign plants, such as palm trees can damage ecosystems.
- Palmiye ağaçları gibi yabancı bitkilerin tanıtımı ekosistemlere zarar verebilir.
Give us a demonstration.
- Bize bir tanıtım yap.
Give me a demonstration.
- Bana bir tanıtım yap.
Introducing foreign plants, such as palm trees can damage ecosystems.
- Palmiye ağaçları gibi yabancı bitkilerin tanıtımı ekosistemlere zarar verebilir.
The introductions are being made.
- Tanıtımlar yapılmaktadır.