tanınamaz

listen to the pronunciation of tanınamaz
التركية - الإنجليزية
irrecognizable
Unable to be recognized.Oxford English Dictionary, 2nd ed., 1989

The loamy ground on which I lay, the scattered fragments of the cairn beside me, and the rocks and junipers, were irrecognizable as if they had belonged to some other planet than ours.

{s} not recognizable (also irrecognisable)
Not recognizable
tanı
{i} diagnosis
tanı
identification
tanı
direct
tanı
(Bilgisayar) identify

I don't want to identify myself with that group. - Bu grupla kendimi tanıtmak istemiyorum.

Can you identify the man using this picture? - Bu fotoğrafı kullanan adamı tanımlayabilir misin?

tanı
recognise

Do you recognise the person in this picture? - Bu fotoğraftaki adamı tanıyor musun?

Can you recognise the person in this picture? - Bu resimdeki kişiyi tanıyabilir misin?

tanı
{f} recognized

She is an excellent scholar, and is recognized everywhere as such. - O, mükemmel bir bilim adamıdır, bu itibarla her yerde tanınır.

Having seen him in the picture, I recognized him at once. - Resimde gördükten sonra, onu derhal tanıdım.

tanı
diagnostic

The sphygmomanometer is an important diagnostic instrument. - Tansiyon ölçme aleti önemli bir tanı aracıdır.

tanı
diagnosis teşhis
التركية - التركية

تعريف tanınamaz في التركية التركية القاموس.

tanı
Bir hastalığı tanıma işi, teşhis
tanınamaz
المفضلات