The man answers the description.
- Adam tanımlamaya uyuyor.
We finally found a man who fits this description.
- Sonunda bu tanımlamaya uyan bir adam bulduk.
Can you show me the definition?
- Bana tanımlamayı gösterebilir misiniz?
The fear we felt at the earthquake was beyond description.
- Depremde hissettiğimiz korku tanımlamanın ötesindeydi.
The man answered to the description.
- Adam tanımlamaya uyuyordu.
Love is hard to define.
- Aşkı tanımlamak zordur.
It's a difficult term to define.
- Bu, tanımlamak için zor bir terim.
Deer tracks are easy to identify.
- Geyik izlerini tanımlamak kolaydır.
Science is trying to identify the strange animal.
- Bilim garip hayvanı tanımlamak için çalışıyor.
It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere.
- O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
It's hard to even describe.
- Bunu tanımlamak bile zor.
It's a difficult term to define.
- Bu, tanımlamak için zor bir terim.
Love is hard to define.
- Aşkı tanımlamak zordur.
Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago.
- Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.
From the viewpoint of tissue culture, the environment for this experiment should be more rigidly defined.
- Doku kültürü bakış açısından, bu deney için çevre daha katı bir şekilde tanımlanmış olmalıdır.
Can you identify the man using this picture?
- Bu fotoğrafı kullanan adamı tanımlayabilir misin?
Chemical symbols are used to identify chemical elements.
- Kimyasal semboller kimyasal elementleri tanımlamak için kullanılır.
One suspect has been identified.
- Bir şüpheli tanımlandı.
In most cases, modernization is identified with Westernization.
- Çoğu durumda, modernizasyon batılılaşma ile tanımlanır.
Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago.
- Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.
The Astronomical Unit (AU) is defined as the average distance between the Earth and the Sun. It is approximately 150 million km (93 million miles).
- Astronomik Birim Dünya ve Güneş arasındaki ortalama mesafe olarak tanımlanır.Bu yaklaşık 150 milyon kilometredir.
Curiosity is a defining trait of human beings.
- Merak insanoğlunun tanımlayıcı bir özelliğidir.
She described him as handsome.
- O, onu yakışıklı olarak tanımladı.
Tom described his new invention to both John and Mary.
- Tom yeni icadını hem John'a hem de Mary'ye tanımladı.
There is a second way to define the Gabriel-Roiter measure which may be more intuitive.
- Gabriel Roiter ölçüsünü tanımlamak için daha sezgisel olabilen ikinci bir yol vardır.
It is hard to define triangle.
- Üçgen'i tanımlamak zor.