tanışık

listen to the pronunciation of tanışık
التركية - الإنجليزية
acquainted

I don't believe you two are acquainted. - İkinizin tanışık olmasına inanmıyorum.

You should get acquainted with the history of your own country. - Kendi ülkenin tarihi ile tanışık olmalısın.

acquaintance
tanışık çıkmak
to discover that they have met each other before
التركية - التركية
Birbirini tanıyanlardan her biri
tanışık
المفضلات