tamamlanmış

listen to the pronunciation of tamamlanmış
التركية - الإنجليزية
finished

Tom's part of the work isn't finished. - Çalışmanın Tom'a ait bölümü tamamlanmış değil.

complete

The album will have been completed by next July. - Albüm önümüzdeki Temmuz ayına kadar tamamlanmış olacak.

The work had been completed before I arrived. - Ben gelmeden önce iş tamamlanmıştı.

home free
integrated
madeup
tamamlanmış geçmiş zaman
perfect tense
tamamlanmış geçmiş zamanlı fiil
perfect
tamamla
{f} complete

He needed more time to complete the task. - Görevi tamamlamak için daha fazla zamana ihtiyacı vardı.

Let's complete this picture quickly. - Haydi bu resmi çabucak tamamlayalım.

tamamla
fulfill
tamamla
follow through
tamamla
finish off
başarıyla tamamlanmış
buttoned up
deniz astsubay kıdemli başçavuş; sadece tamamlanmış hükümler
(Askeri) chief petty officer; complete provisions only
iskeleti tamamlanmış
framed
kısmen tamamlanmış
partially completed
tamamla
consummate
tamamla
followthrough
tamamla
completing

I'm not completing your assignments. - Ben senin ödevlerini tamamlamıyorum.

He had a share in completing the job. - O, işi tamamlamada pay sahibi oldu.

tamamla
completed

After months of negotiations, the peace treaty was completed. - Aylar süren müzakerelerin ardından, barış antlaşması tamamlandı.

Tom completed the mission. - Tom misyonunu tamamladı.

التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) MUKZA
tamamlanmış
المفضلات