تعريف tamamlama في التركية الإنجليزية القاموس.
- completion, integration
- fulfillment
- perfection
- fulfilment
- integration
- consummation
- accomplishment
- follow through
- finishing
- finish
He finished his chores in no time.
- O, işlerini hiç vaktinde tamamlamadı.
Tom never finishes anything.
- Tom asla hiçbir şeyi tamamlamaz.
- (Hukuk) completion
I intend to carry this project through to completion.
- Bu projeyi tamamlamak niyetindeyim.
- {i} completing
He had a share in completing the job.
- O, işi tamamlamada pay sahibi oldu.
- (Politika, Siyaset) clearance
- implementation
- complementation
- supplementation
- complete
You should have completed it long ago.
- Onu uzun zaman önce tamamlamalıydın.
Tom certainly had a point when he said we should allow more time to complete the project.
- Projeyi tamamlamak için daha çok zaman ayırmamız gerektiğini söylediğinde Tom'un kesinlikle bir fikri vardı.
- fulfill
- tamamlamak
- {f} complete
He needed more time to complete the task.
- Görevi tamamlamak için daha fazla zamana ihtiyacı vardı.
The project will require 2000 man-hours to complete.
- Proje tamamlamak için 2000 adam-sat gerektiriyor.
- tamamlama ilkesi
- (Hukuk) principle of subsidiarity
- tamamlama direnci
- compensating resistance
- tamamlama tarihi
- completion date
- tahmini tamamlama zamanı
- (Askeri) estimated date of completion
- tahmini tamamlama zamanı
- (Askeri) estimated time of completion
- tahmini tamamlama zamanı; komisyonda geçecek tahmini zaman
- (Askeri) estimated time for completion; estimated time in commission
- tamamlamak
- {f} do
- tamamla
- {f} complete
Let's complete this picture quickly.
- Çabucak bu resmi tamamlayalım.
He needed more time to complete the task.
- Görevi tamamlamak için daha fazla zamana ihtiyacı vardı.
- tamamlamak
- fulfill
- tamamlamak
- to complete, finish; to make (something) complete or whole, fill in (the gap, the missing parts); to complement
- tamamlamak
- take up
- tamamlamak
- implement
- tamamlamak
- fill in
- tamamlamak
- {f} consummate
- tamamlamak
- {f} complement
- tamamlamak
- carry
- tamamlamak
- round up
- tamamlamak
- (Dilbilim) polish off
- tamamlamak
- carry through
- tamamlamak
- supply
- tamamlamak
- be completed
- tamamlamak
- follow through
- tamamlamak
- finish off
- tamamlamak
- cap
- tamamlamak
- topping up
- tamamlamak
- dispose of
- tamamlamak
- make something up
- tamamlamak
- make up
- tamamlamak
- piece together
- tamamlamak
- round out
- tamamlamak
- (Kanun) conclude
- tamamla
- fulfill
- tamamla
- follow through
- tamamla
- finish off
- tamamlamak
- crown
- tamamlamak
- go through with
- tamamlamak
- catch up on
Tom is always sleeping in class. It almost seems like he goes to school just to catch up on his sleep.
- Tom her zaman sınıfta uyuyor. Neredeyse o sadece uykusunu tamamlamak için okula gidiyor gibi görünüyor.
- tamamlamak
- carry out
- birbirini tamamlama
- to complement each other
- tamamlamak
- caught up
- tamamlamak
- carry sth out
- tamamlamak
- finalising
- birbirini tamamlama
- complementing (each other)
- cümle tamamlama testi
- (Eğitim,Pisikoloji, Ruhbilim) sentence completion test
- tamamla
- consummate
- tamamla
- followthrough
- tamamla
- completing
I'm not completing your assignments.
- Ben senin ödevlerini tamamlamıyorum.
He had a share in completing the job.
- O, işi tamamlamada pay sahibi oldu.
- tamamla
- completed
I completed the university course comfortably.
- Üniversite sürecini rahatlıkla tamamladım.
The new railway is not completed yet.
- Yeni demiryolu henüz tamamlanmış değildir.
- tamamlamak
- button up
- tamamlamak
- finish
It'll take a long time for me to finish this.
- Bunu tamamlamak çok zamanımı alacak.
We must work hard to finish this task before Friday.
- Bu görevi Cuma gününden önce tamamlamak için çok çalışmalıyız.
- tamamlamak
- (Hukuk) fulfil
- tamamlamak
- work off
- tamamlamak
- round off
- tamamlamak
- integrate
- tamamlamak
- to complete, to consummate, to complement; to finish
- tamamlamak
- supplement
- tamamlamak
- serve out
- tamamlamak
- clear up
- tamamlamak
- eke out
- tamamlamak
- perfect
- tamamlamak
- finalize
- tamamlamak
- bring to completion
- tamamlamak
- work up
- tamamlamak
- (deyim) carry sth. out
- telli ve telsiz tamamlama
- (Askeri) radio and wire integration