tamah

listen to the pronunciation of tamah
التركية - الإنجليزية
التركية - التركية
(Hukuk) Doymazlık, açgözlülük, daha da isteme
(Osmanlı Dönemi) (Tımah - Tumuh) Bir şeye göz dikip bakma
Açgözlülük, hırs
Açgözlülük, hırs: "Kalpler soğuk; gözler, tamah ve ihtiras ile yanıyor."- M. Ş. Esendal
Açgözlülük
(Osmanlı Dönemi) BEYÛS
tamah etmek
Çok beğenip istemek
tamah etmek
Açgözlü davranmak
tamah
المفضلات