A misfortune befell him.
- O, bir talihsizlik yaşadı.
I bear in mind that misfortunes never come singly.
- Talihsizliklerin asla tek başına gelmediklerini unutmuyorum.
I have had a series of misfortunes since then.
- O zamandan beri bir dizi talihsizlikler yaşadım.
Misfortunes seldom come singly.
- Talihsizlikler nadiren birer birer gelirler.