taksit

listen to the pronunciation of taksit
التركية - التركية
Bir borcun belli zamanlarda ödenmesi gerekli olan parçalarından her biri: "Sen nasıl olsa memursun, taksitle her şeyi alabilirsin."- Ç. Altan
Bir borcun belli zamanlarda ödenmesi gerekli olan parçalarından her biri
(Hukuk) BÖLEK
TAKSİT
(Osmanlı Dönemi) (Kıst. dan) Belli zamanlarda parça parça ödenecek para
taksit taksit
Az az, bölüm bölüm, kısım kısım
taksit taksit
Taksite bağlanarak, taksitle
Taksitler
(Hukuk) TEKASİT
taksit
المفضلات