taklit etmek

listen to the pronunciation of taklit etmek
التركية - الإنجليزية
imitate

If something is fashionable, everyone wants to imitate it. - Eğer bir şey modaysa, herkes on taklit etmek ister.

She tried hard to imitate Mariah Carey but failed. - O Mariah Carey'yi taklit etmek için sıkı çalıştı ama başarısız oldu.

impersonate
1. to copy, reproduce, duplicate, imitate, make an imitation of (something). 2. to try to act like, imitate, ape (someone, an animal). 3. to mimic; to impersonate; to mock. 4. to fake; to counterfeit
mock
forge
take somebody off
(Konuşma Dili) make like
reproduce
falsify
fake
copycat
take an example by
mime
ape
hit off
take a leaf out of one's book
follow suit
a) to imitate b) to counterfeit, to forge c) to mimic, to ape, to take sb off
mimic
copy
do an impression of smb
simulate
echo
counterfeit
follow the suit
taklit et
{f} ape
taklit etme
send up
taklit ederek alay etmek
burlesque
taklit etme
(Tıp) mimic
taklit etme
mimicking
taklit et
{f} mime

It was the first time I mimed the teacher and I made all the students laugh. - İlk kez öğretmeni taklit ettim ve tüm öğrencileri güldürdüm.

I like to mime President Bush. - Başkan Bush'u taklit etmeyi seviyorum.

taklit et
imitate

I think it's very difficult for an Englishman to imitate a real American accent. - Sanırım bir İngiliz için gerçek bir Amerikan aksanını taklit etmek zordur.

Don't try to imitate me. - Beni taklit etmeye çalışma.

taklit et
counterfeit
taklit et
guy
taklit et
caw
taklit et
simulated
taklit et
simulate
taklit et
parody
taklit et
impersonate

This imposter impersonated a doctor. - Bu taklitçi bir doktoru taklit etti.

This fraud impersonated a doctor. - Bu taklitçi bir doktoru taklit etti.

taklit etme
personation
taklit etme
mimicry
taklit etme
impersonation
taklit etme
{i} imitation
التركية - التركية
Bir şeyin kalpını, sahtesini, yalancısını yapmak, benzetmek
Bir kimseye veya bir şeye benzemeye çalışmak
Taklit etme
mimesis
taklit etmek
المفضلات