takip edilmek

listen to the pronunciation of takip edilmek
التركية - الإنجليزية

تعريف takip edilmek في التركية الإنجليزية القاموس.

takip et
pursue

The cat has pursued the mouse. - Kedi fareyi takip etti.

The police and the FBI pursued several leads. - Polis ve FBI birkaç ipucunu takip etti.

takip et
follow up

The social worker was asked to follow up the information about the Stevenson family. - Sosyal görevliden Stevenson ailesi hakkındaki bilgiyi takip etmesi istedi.

We try to follow up on every complaint. - Her şikayeti takip etmeye çalışıyoruz.

takip et
{f} alternate
takip et
{f} followed

He followed in his father's footsteps. - O, babasının ayak izlerini takip etti.

I followed my lessons diligently. - Derslerimi düzenli bir şekilde takip ettim.

takip et
{f} monitor
takip et
{f} chase
takip et
{f} dogged
takip et
dog

Mary's dog followed her to school. - Mary'nin köpeği onu okula kadar takip etti.

takip et
followup
takip et
ensue
takip edilmek
المفضلات