taking place at the same time

listen to the pronunciation of taking place at the same time
الإنجليزية - التركية

تعريف taking place at the same time في الإنجليزية التركية القاموس.

coincident
tesadüfi
coincident
(Biyokimya) rastlantı

Bu eserde görünen tüm karakterler tamamen hayal ürünüdürler. Yaşayan ya da ölü gerçek kişilere olan herhangi bir benzerlik sadece rastlantıdır. - All characters appearing in this work are fictitious. Any resemblance to real persons, living or dead, is purely coincidental.

Tamamen rastlantısaldı. - It was entirely coincidental.

coincident
(Biyokimya) çakışık
coincident
rastlantısal

Tamamen rastlantısaldı. - It was entirely coincidental.

coincident
mutabık
coincident
kesişen
coincident
{s} uyan
coincident
uyuşan/çakışan
coincident
{s} tutarlı olan
coincident
{s} rastlayan
coincident
{s} tesadüf eden
الإنجليزية - الإنجليزية
coincident
taking place at the same time

    الواصلة

    tak·ing place at the same time

    التركية النطق

    teykîng pleys ät dhi seym taym

    النطق

    /ˈtākəɴɢ ˈplās ˈat ᴛʜē ˈsām ˈtīm/ /ˈteɪkɪŋ ˈpleɪs ˈæt ðiː ˈseɪm ˈtaɪm/
المفضلات