AIDS araştırma dünyasında yer alan tüm değişiklikleri takip edemem.
- I can't keep track of all the changes taking place in the world of AIDS research.
Tom başka bir şey olmadığından emin olmak için etrafına baktı.
- Tom looked around to make sure nothing else was happening.
Kaza ne zaman meydana geldi?
- When did the accident take place?
Bu gerçek bir olaydır.
- This is an actual happening.
Hikaye hayret verici olaylarla doluydu.
- The story was full of marvelous happenings.
Düğün, önümüzdeki bahar gerçekleşecek.
- The wedding will take place next spring.
Konser gelecek yaz gerçekleşecek.
- The concert will take place next summer.
Sana bir şey olmasını istemiyorum.
- I don't want anything happening to you.
Keşke böyle şeylerin olması dursa.
- I wish things like this would quit happening.
... all the conversations taking place in every airport in real time and later. Will the Iranian ...
... a revolution is taking place. ...