Ateşi söndürmek istiyorum.
- I want to put out the fire.
Yangını söndürmek için birlikte çalıştılar.
- They worked together to put out the fire.
O üçlü zaten beş albüm çıkardı.
- That trio has already put out five albums.
Dilinizi çıkarın, lütfen.
- Put out your tongue, please.
He was put out at the mere suggestion of misconduct.