takdirinde

listen to the pronunciation of takdirinde
التركية - الإنجليزية
in the event of
in case of, if there should occur, if there should be
takdir
appreciation

Here is a present for you in token of our appreciation. - Takdirimizin bir belirtisi olarak işte senin için bir hediye.

Words can't express my appreciation. - Sözler benim takdirimi ifade edemez.

takdir
admiration
takdir
appreciate

He appreciates Japanese culture. - O, Japon kültürünün takdir eder.

Here, everybody feels respected and appreciated. - Burada, herkes saygı duyar ve takdir edilir.

takdir
{i} estimate
takdir
opinion
takdir
commendation

Tom received a commendation for bravery for rescuing a woman from a burning house. - Tom yanan bir evden bir kadını kurtarmak için olan cesareti için bir takdirname aldı.

takdir
esteem
takdir
homage
takdir
eventuality
takdir
extolment
takdir
(Ticaret) judgement

I will leave it to your judgement. - Onu senin takdirine bırakacağım.

takdir
tribute
takdir
approbation
takdir
plaudit
takdir
{i} discretion

I appreciate your discretion. - Tedbirini takdir ediyorum.

Parental discretion is advised. - Ebeveyn takdir yetkisi tavsiye edilir.

takdir
case

Push this button in case of fire! - Yangın olduğu takdirde bu butona bas!

You'll have to take his place in case he can't come. - Gelemediği takdirde, onun yerini almak zorunda kalacaksınız.

takdir
appreciative of
takdir
appreciated for
takdir
appreciation of
takdir
appreciates

I hope Tom appreciates all this. - Tom'un bunun hepsini takdir edeceğini umuyorum.

Nobody appreciates me. - Kimse beni takdir etmiyor.

takdir
to be appreciated
kıymet takdirinde usul
(Kanun) procedure of valuation
takdir
rating
takdir
individual judgment, discretion; law judicial discretion
takdir
the will of God, fate; God's foreordaining (something); predestination
takdir
appreciation, recognition of the worth, merit, or importance of (someone, something)
takdir
estimation
takdir
recognition
takdir
predestination, fate; appreciation, admiration; estimate; understanding; case
takdir
appreciation, understanding fully, being fully sensible of
takdir
estimating the worth of, evaluating, valuing, setting a value on; appraising (the worth) of; assessing (the worth) of
takdir
approval, commendation, applause
takdir
regard
takdir
foreordain
التركية - التركية

تعريف takdirinde في التركية التركية القاموس.

TAKDİR
(Osmanlı Dönemi) Kader
TAKDİR
(Osmanlı Dönemi) Düşünmek
TAKDİR
(Osmanlı Dönemi) Öyle saymak
TAKDİR
(Osmanlı Dönemi) Kıymet vermek. Değerini, kıymetini, lüzumunu anlamak
takdir
Bir şeyin değerini, önemini, gerekliliğini anlama
takdir
Takdirname
takdir
Değer biçme, reyting
takdir
"O durumda, böyle olunca" anlamlarında durum veya şart anlatır
takdir
Değer biçme
takdir
Beğenme, beğenip belirtme, değer verme
takdir
(Osmanlı Dönemi) kıymet vermek; değerini, lüzumunu anlamak; İzn-i ilâhî ile bir nizam verilmesi
takdir
Anlama
takdir
Tanrı'nın uygun görmesi, Tanrı'nın isteği, kader
takdir
Tanrı'nın uygun görmesi, Tanrı'nın isteği, kader: "Takdirle yazılan tedbirle bozulmaz."- Atasözü. (bu, şu, o gibi gösterme sıfatlarıyla birlikte kalma durumunda kullanıldığında) "O durumda, böyle olunca" anlamlarında durum veya şart anlatır: "Bu takdirde, hem kendilerini hem de milleti iğfal etmiş olurlar."- Atatürk
takdir
Beğenme, beğenip belirtme, değer verme: "... herkesin takdirini kazanarak yükselmek ümidi bizi işimizin başına koşturuyor."- Ş. Rado
takdir
Kitle iletişim araçlarında izlenme oranı
takdirinde
المفضلات