I don't understand this obsession of yours.
- Senin bu takıntını anlamıyorum.
I can't understand his obsession with football.
- Onun futbola takıntısını anlamıyorum.
Every person has hang-ups about their appearence.
She's got a hang-up about me being perfect.
- Onun benim mükemmel olmam hakkında bir takıntısı var.