tahliyeler

listen to the pronunciation of tahliyeler
التركية - الإنجليزية
evictions
plural of eviction
tahliye
evacuation

Wars are not won by evacuations. - Savaşlar tahliyelerle kazanılmaz.

Be on alert. The evacuation order may occur at any moment. - Tetikte ol. Tahliye emri herhangi bir zamanda olabilir.

tahliye
discharge

You're being discharged. - Sen tahliye ediliyorsun.

Your honor, I would like to discharge counsel. - Sayın yargıç, danışmanı tahliye etmek istiyorum.

tahliye
release

Tom was released from prison on Monday. - Tom Pazartesi günü cezaevinden tahliye edildi.

Fadil got early release on parole. - Fadıl şartlı tahliye ile erkenden serbest kaldı.

tahliye
{i} eviction
tahliye
(Tıp) purge
tahliye
relief
tahliye
(Askeri) outfall
tahliye
disembarkation
tahliye
landing
tahliye
venting
tahliye
voidance
tahliye
{i} vacation
tahliye
(Ticaret) unloading
tahliye
evacuate

The people were evacuated because of the flood. - İnsanlar selden dolayı tahliye edildi.

They plan to evacuate all nonessential personnel from the embassy. - Onlar büyük elçilikten tüm gereksiz personeli tahliye etmeyi planlıyorlar.

tahliye
vacating (a building)
tahliye
ejectment
tahliye
emptying, evacuation; discharge, unloading; release, discharge
tahliye
ejection
tahliye
emptying
tahliye
evacuation (of people, an area)
tahliye
emptying (a vehicle or vessel) (of cargo); unloading or discharging (cargo)
tahliye
setting free, releasing (a prisoner)
التركية - التركية

تعريف tahliyeler في التركية التركية القاموس.

TAHLİYE
(Osmanlı Dönemi) Kim: Bir madde içine hassasını veya kokusunu değiştirmek için şeker, baharat ve benzeri gibi şeyleri katmak
TAHLİYE
(Osmanlı Dönemi) (Haly. den) Süslemek. Donatmak. Donatılmak
TAHLİYE
(Osmanlı Dönemi) Tatlılandırmak
tahliye
Serbest bırakma
tahliye
Boşaltma
tahliye
Tutukluyu serbest bırakma
tahliyeler
المفضلات