tadel

listen to the pronunciation of tadel
ألمانية - التركية
{'ta: dıl} r azar(lama); uyarma
[der] azar, çıkışma, zılgıt; uyarı, ihtar; kusur, ayıp
الإنجليزية - التركية

تعريف tadel في الإنجليزية التركية القاموس.

blame
suçlamak

Sadece kendimi suçlamak zorundayım. - I've got only myself to blame.

Tom bizi suçlamak istiyor. - Tom wants to blame us.

blame
{i} kabahat

Hayır, kabahatin bende olduğunu düşünmüyorum. - No, I don't think that I am to blame.

admonishment
öğüt verme
animadversion
çekiştirme
animadversion
tenkit
animadversion
eleştirme
animadversion
{i} sitem
animadversion
{i} kınama
animadversion
hatırlatma
animadversion
{i} eleştiri
bad mark
zayıf
bad mark
kötü not
blame
blamefulnesskabahatlilik
blame
{i} kusur