He was punished for child abuse.
- O, bir çocuk tacizi için cezalandırıldı.
They verbally abused Tom.
- Onlar sözlü olarak Tom'u taciz ettiler.
No, he didn't harass me.
- Hayır, o beni taciz etmedi.
Slanderous, defamatory, obscene, indecent, lewd, pornographic, violent, abusive, insulting, threatening and harassing comments are not tolerated.
- İftira niteliğinde, küçük düşürücü, müstehcen, uygunsuz, iffetsiz, pornografik, şiddet, suistimal, hakaret, tehdit ve taciz yorumlarına katlanılmaz.
Tom was a victim of molestation as a child.
- Tom çocukken bir taciz kurbanıydı.
Tell your son to quit harassing my daughter.
- Oğluna kızımı taciz etmekten vazgeçmesini söyle.
Nearly every woman I know has experienced some instance of sexual harassment.
- Neredeyse tanıdığım her kadın cinsel tacizin bir örneğini yaşadı.
Sexual harassment can be a serious problem in the workplace.
- Cinsel taciz iş yerinde ciddi bir sorun olabilir.
Dan sexually abused Linda.
- Dan, Linda'ya cinsel tacizde bulundu.