The legislature tabled the amendment, so we will start discussing it now.
If I had bought the painting then, I would be rich now.
- O tabloyu o zaman satın alsaydım, şimdi zengin olurdum.
John laid claim to the painting.
- John tabloyu sahiplendi.
Take this table away.
- Bu tabloyu ortadan kaldır.
He learnt the periodic table by heart just for fun.
- O sadece eğlence için periyodik tabloyu ezberledi.
The chart illustrates how the body works.
- Tablo vücudun nasıl çalıştığını göstermektedir.
Selena Gomez's second album hit Billboard Magazine's top two hundred albums chart at number four.
- Selena Gomez'in ikinci albümü Billboard Magazine'in top iki yüz albüm tablosunda dört numaraya yerleşti.
Do you like this painting? Yes, but I think the frame is more expensive than the picture. Where did you buy it?
- Bu tabloyu seviyor musun? Evet, ama çerçeve resimden daha pahalı sanırım. Onu nereden satın aldın?
Every day you should at least listen to a short song, read a good poem, look at a beautiful picture, and, if possible, say several intelligent words.
- Her gün en azından kısa bir şarkıyı dinlemelisin, iyi bir şiir okumalısın, güzel bir tabloya bakmalısın ve mümkünse, birkaç zeki sözler söylemelisin.