People came to like her paintings.
- İnsanlar onun tablolarını beğenmek için geldiler.
John laid claim to the painting.
- John tablo üzerinde hak iddia etti.
Mayuko wiped a table with a cloth.
- Mayuko tabloyu bir bezle sildi.
Tom cleared the table.
- Tom tabloyu temizledi.
The chart illustrates how the body works.
- Tablo vücudun nasıl çalıştığını göstermektedir.
Tom loves charts and graphs.
- Tom tabloları ve grafikleri sever.
This is a picture of my painting.
- Bu benim tablomun bir resmi.
Every day you should at least listen to a short song, read a good poem, look at a beautiful picture, and, if possible, say several intelligent words.
- Her gün en azından kısa bir şarkıyı dinlemelisin, iyi bir şiir okumalısın, güzel bir tabloya bakmalısın ve mümkünse, birkaç zeki sözler söylemelisin.