tabansız

listen to the pronunciation of tabansız
التركية - الإنجليزية
poltroon
soleless; cowardly, chickenhearted; coward, chicken
cowardly, lily-livered
coward
(something) which lacks a sole, floor, or base
pusillanimous
lily-livered
chickenhearted
taban
sole

Tom has trouble with his walking boots. He has blisters on the sole of one foot. - Tom'un yürüyüş botlarıyla sorunu var. Bir ayağının tabanında kabarcıklar var.

All this walking is killing the soles of my feet and my toes. I wonder if I have the right size shoes. - Bütün bu yürüme ayaklarımın tabanlarını ve ayak parmaklarımı mahvediyor. Doğru ölçüde ayakkabılar alıp almadığımı merak ediyorum.

taban
base

Tom stole second base. - Tom ikinci tabanı çaldı.

Many biometric systems are based on the fingerprint scanner. - Birçok biyometrik sistem parmak izi tarayıcısı tabanlıdır.

taban
floor

There's a large carpet on the floor. - Tabanda büyük bir halı var.

Although most islands in the ocean have been mapped, the ocean floor is generally unknown. - Okyanusta çoğu ada haritalanmış olmasına rağmen, okyanus tabanı genellikle bilinmemektedir.

taban
(Nükleer Bilimler) bottom

We haven't yet hit bottom. - Henüz tabana vurmadık.

Once I opened my eyes again, Amina was staring at me through the bottom of her beer glass. - Gözlerimi tekrar açar açmaz, Amina bira bardağının tabanından bana bakıyordu.

taban
footplate
taban
mount

They have climbed the highest mountains and walked on the floor of the seas. - Onlar en yüksek dağlara tırmanıp denizlerin tabanında yürüdüler.

taban
top coat
taban
(Gıda) datum
taban
ground
taban
(Coğrafya) subsoil
taban
basis
taban
magnetic base
taban
sub-grade
taban
rock-bottom
taban
(Biyokimya) ground state
taban
(İnşaat) matrix
taban
heel

When the thief heard the dog bark, he took to his heels. - Hırsız, köpek havlamasını duyunca tabanları yağladı.

He took to his heels when he saw a policeman. - O bir polis gördüğünde tabanları yağladı.

taban
bottom end
taban
bedrock
taban
fundament
taban
radix
taban
basal
taban
bed
taban
rock bottom
taban
subgrade
taban
underside
taban
substratum
taban
girder
taban
floor (of a valley, river, lake, sea); bed (of a road)
taban
basement
taban
sill
taban
base; pedestal; foundation
taban
substructure
taban
sole (of a foot/shoe); base; floor; heel; bed; subsoil
taban
(Matematik) base, base plane, base line
taban
flat top (of a hill, mountain, etc.)
taban
iron of good quality
taban
prov. roller (used to smooth the surface of a field)
taban
sole (of a foot or shoe)
taban
(Ekonomi)floor, lower limit or base
taban
(Nükleer Bilimler) substrate
taban
architrave
taban
socle
taban
soffit
tabansız
المفضلات