taşınan

listen to the pronunciation of taşınan
التركية - الإنجليزية
carried
past of carry
taşı
{f} bear

I bear him no malice. - Ona karşı hiçbir kötü niyet taşımıyorum.

He came bearing a large bunch of flowers. - O, büyük bir demet çiçek taşıyarak geldi.

taşı
convey

This sushi restaurant has a conveyor belt that carries sushi. - Bu suşi restoranının suşi taşıyan bir konveyör bantı var.

The pipe conveys water from the lake to the factory. - Boru, gölden fabrikaya su taşır.

uçakla taşınan
airborne
gemiyle taşınan
waterborne
taşı
(Bilgisayar) move

The family moved from their native Germany to Chicago around the year 1830. - Yaklaşık 1830 yılında, aile anayurdu Almanya'dan Şikago'ya taşındı.

It is five years since we moved here. - Buraya taşındığımızdan beri beş yıl geçti.

taşı
(Bilgisayar) move of
taşı
(Bilgisayar) move to

If you want to really improve your French, you should move to a country where it's spoken. - Fransızcanı gerçekten geliştirmek istiyorsan, konuşulduğu bir ülkeye taşınmalısın.

I think it's time for me to move to the suburbs. - Sanırım varoşlara taşınmamın zamanıdır.

taşı
{f} carrying

Tom is carrying a violin under his arm. - Tom kolunun altında keman taşıyor.

She was carrying the baby on her back. - Bebeği sırtında taşıyordu.

taşı
bring in through
taşı
{f} transferred

The office has been transferred up to the sixth floor. - Ofis altıncı kata taşındı.

He transferred his office to Osaka. - Ofisini Osaka'ya taşıdı.

taşı
{f} transfer

He transferred his office to Osaka. - Ofisini Osaka'ya taşıdı.

The office has been transferred up to the sixth floor. - Ofis altıncı kata taşındı.

taşı
carry

He helped me to carry the bag. - Çantayı taşımam için bana yardımcı oldu.

I helped carry those bags. - Şu çantaları taşımaya yardım ettim.

taşı
brought in through
taşı
transport by
taşı
{f} tote
belde taşınan su kabı
moved to town water container
belde taşınan silahlar
(Askeri) side arms
deniz yolu ile taşınan
waterborne
deniz yoluyla taşınan
seaborne
deniz yoluyla taşınan askeri konteyner
(Askeri) military container moved via ocean
denizyolu ile taşınan
(Ticaret) sea-borne
denizyoluyla taşınan
waterborne
helikopterle taşınan
heliborne
her zaman taşınan faydalı şey
vade mecum
jet ile taşınan
jetted
konteynır ile taşınan
containerized
konteynır ile taşınan
containerised
su yolu ile taşınan
water-borne
taşı
carried

She carried that habit to her grave. - O, o alışkanlığı mezarına kadar taşıdı.

What is learned in the cradle is carried to the tomb. - Beşikte öğrenilen mezara kadar taşınır.

taşı
ferry

Tom offered to ferry us across the river in his boat. - Tom bizi botuyla nehrin karşı tarafına taşımayı önerdi.

A ferry carrying hundreds of high school students sank in South Korea. - Yüzlerce lise öğrencisini taşıyan bir feribot Güney Kore'de battı.

taşınan
المفضلات