Those shoes won't do for climbing.
- Şu ayakkabılar tırmanma için işe yaramaz.
After six hours' climbing, we finally succeeded in reaching the top of the mountain.
- Altı saatlik tırmanıştan sonra, nihayet dağın zirvesine ulaşmayı başardık.
I scaled Mt. Fuji three times.
- Ben Fuji dağına üç kez tırmandım.
We'd like to climb that mountain.
- Şu dağa tırmanmak istiyoruz.
Prices continue to climb.
- Fiyatlar tırmanmaya devam ediyor.