He escaped from prison by climbing over a wall.
- Duvardan tırmanarak hapishaneden kaçtı.
Children like climbing trees.
- Çocuklar ağaçlara tırmanmayı severler.
Tom tried climbing the tall tree.
- Tom yüksek ağaca tırmanmaya çalıştı.
I scaled Mt. Fuji three times.
- Ben Fuji dağına üç kez tırmandım.
We'd like to climb that mountain.
- Şu dağa tırmanmak istiyoruz.
Prices continue to climb.
- Fiyatlar tırmanmaya devam ediyor.