You're just as crazy as Tom.
- Tıpkı Tom gibi çılgınsın.
Tom's is just as new as Mary's.
- Tom'unki tıpkı Mary'ninki kadar yeni.
I look for all the world like an athlete in this outfit, but the truth is I don't do any sports at all.
- Bu giysinin içinde tıpkı bir sporcu gibi görünüyorum fakat gerçek şu ki hiç spor yapmam.
You have to do it, just like we all do.
- Bunu yapmak zorundasın, tıpkı hepimizin yaptığı gibi.
I look for all the world like an athlete in this outfit, but the truth is I don't do any sports at all.
- Bu giysinin içinde tıpkı bir sporcu gibi görünüyorum fakat gerçek şu ki hiç spor yapmam.
The baby looked just like her mother.
- Bebek tıpkı annesine benziyordu.
He looks just like his mother.
- Tıpkı annesine benziyor.
When I grow up, I want to be just like my father.
- Büyüyünce tıpkı babam gibi olmak istiyorum.