My son has gone to America to study medicine.
- Oğlum tıp öğrenimi için Amerika'ya gitti.
Professional translators quite often specialize in just one field, for example law or medicine.
- Profesyonel çevirmenler çoğunlukla sadece tek bir alanda uzmanlaşırlar, örneğin hukuk ve tıp.
Rejecting the urging of his physician father to study medicine, Hawking chose instead to concentrate on mathematics and physics.
- Tıp öğrenimi yapması için onun doktor babasının teşvikini reddettikten sonra Hawking onun yerine Matematik ve fizik üzerinde konsantre olmayı seçti.
Tom has a bright career as a medical doctor.
- Bir tıp doktoru olarak Tom'un parlak bir kariyeri var.
My youngest sister is a teacher, my oldest one, a medical doctor.
- Benim en küçük kız kardeşim bir öğretmendir, en büyük kardeşim ise bir tıp doktorudur.
I learned that in the first year of medical school.
- Bunu tıp okulunun ilk yılında öğrendim.
Sami thought about following in Dad's footsteps at medical school.
- Sami, babasının tıp okulundaki adımlarını takip etmeyi düşündü.
She was a medical student.
- O bir tıp öğrencisiydi.
He is a medical student.
- O bir tıp öğrencisidir.