These technical terms are derived from Greek.
- Bu teknik terimler Yunancadan türetilmiştir
A lot of English words are derived from Latin.
- Birçok İngilizce sözcük, Latince'den türemiştir.
Marriage is a type of human rights violation.
- Evlilik bir tür insan hakları ihlalidir.
I don't like this type of house.
- Bu tür evi sevmiyorum.
Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.
- Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.
He likes all kinds of sports.
- Sporun her türünü sever.
What sort of person would do that kind of thing?
- O tür şeyi ne tip insan yapardı?
What sort of play is it?
- O, ne tür bir oyundur?
African elephants are divided into two different species: savannah and forest elephants.
- Afrika filleri savana ve orman filleri olmak üzere iki farklı türe ayrılır.
This species of deer is so elusive that only two have ever been photographed in the wild.
- Bu geyik türlerinin yakalanması o kadar zor ki yabanda şu ana kadar sadece iki tanesinin resmi çekildi.
Apocryphal stories are the most fun variety of bullshit.
- Uydurma hikayeler en eğlenceli saçmalık türüdür.
Science fiction is a highly imaginative genre.
- Bilim kurgu son derece yaratıcı bir türe sahiptir.
My brother listens to a music genre called ambient.
- Erkek kardeşim ambient denilen bir müzik türünü dinler.
There were no temples or shrines among us save those of nature.
- Bizim aramızda doğayla ilgili olanlar hariç tapınaklar ve türbeler yoktu, .
Turkish distinguishes between dotted and dotless Is. There are capital and lowercase versions of both.
- Türkçe noktalı ve noktasız I arasında ayrım yapıyor. Her ikisinin de büyük ve küçük versiyonları var.
All forms of life have an instinctive urge to survive.
- Bütün hayvan türleri yaşamak için içgüdüsel dürtüye sahiptir.
The former Italian currency was the lira and its symbol was ₤. It's not related to the Turkish lira.
- Eski İtalyan para birimi liretti ve sembolü ₤ idi. Liret Türk lirasıyla alâkalı değildir.
I ordered a Turkish grammar yesterday.
- Dün bir Türkçe gramer sipariş ettim.
All sweaters of this type are out of stock now. We'll order them from the main store in Tokyo.
- Şu anda bu tür tüm kazaklar bitti. Onları Tokyo'daki ana mağazadan sipariş edeceğiz.
This sort of work calls for a lot of patience.
- Bu tür iş çok sabır gerektirir.
A Turkish soft G and a Spanish H eloped and had lots of completely silent children together.
- Türkçe Ğ ve İspanyolca H kaçtı ve birlikte birsürü tamamen sessiz çocukları oldu.
What sort of person would do that kind of thing?
- O tür şeyi ne tip insan yapardı?
This sort of work calls for a lot of patience.
- Bu tür iş çok sabır gerektirir.
She can play all kinds of instruments, classical or folk.
- O klasik ya da folk, her türlü enstrümanı çalabilir.
I don't accept any kind of comment during my class.
- Dersim sırasında herhangi türde yorum kabul etmiyorum.
France has banned a strain of genetically modified maize.
- Fransa, genetiği değiştirilmiş bir mısır türünü yasakladı.
The Turks held siege over the Castle of Eger for a long time.
- Türkler Eğri Kalesi'ni uzun süre kuşattılar.