tümör

listen to the pronunciation of tümör
التركية - الإنجليزية
tumor

Tom had a brain tumor. - Tom'un bir beyin tümörü vardı.

Tom was diagnosed with a brain tumor when he was ten years old. - O, on yaşında iken Tom'a beyin tümörü teşhisi kondu.

tumour

I have fibroid tumours. Is there a way to stop them getting large? - Benim fibroid tümörlerim var. Onların büyümesini durdurmanın bir yolu var mı?

Swollen lymph nodes are usually found near the site of an infection, tumour, or inflammation. - Şişmiş lenf düğümleri genellikle enfeksiyon, tümör ya da iltihap barındıran bölgelerin civarında olur.

vegetation
tumour, growth ur
(lifli) fibroid
path. tumor
neoplasm
tumour [Brit.]
fibroma
growth
swelling
newgrowth
germ hücreli tümör
(Tıp) germinoma
kist içinde bulunan tümör
(Tıp) encysted tumor
lifli tümör
(Tıp) fibroid
minimum tümör dozu
(Tıp) minimum
primer tümör
(Tıp) primary tumor
selim (tümör)
benign
tümörler
tumors
tümörler
tumours
habis tümör
malignancy
serum tümör belirleyiciler
(Tıp) serum tumor markers
التركية - التركية
Ur
bakınız: ur
tümör
المفضلات