tüketim

listen to the pronunciation of tüketim
التركية - الإنجليزية
consumption

In general, people were against the consumption tax. - Genellikle insanlar tüketim vergisine karşıdırlar.

The doctor told Tom to reduce his red meat consumption. - Doktor Tom'a kırmızı et tüketimini azaltmasını söyledi.

consumption yoğaltım, istihlak
consumptive
(Ticaret) excise
consumption of
depletion
tüketim malı
(Ticaret) consumption product
tüketim maddeleri
consumer goods
tüketim maddeleri
consumer goods, consumer items
tüketim maddesi
consumable item
tüketim maddesi
consumable
tüketim malları
consumer goods
tüketim oranı
consumption rate
tüketim vergisi
(Hukuk) excise, excise duty
tüketim vergisi
excise duty
tüketim vergisi
excise
tüketim toplumu
consumer society
tüketim toplumu
consumption society
dayanıklı tüketim malları
Consumer durables
dayanıksız tüketim malları
Consumer non-durables
özel tüketim vergisi
Private consumption tax
Gayri Safi İç Tüketim
(Hukuk) Gross Domestic Expenditure
belediye tüketim vergisi
(Ticaret) municipal excise duty
belediye tüketim vergisi
(Ticaret) municipal consumption tax
dayanıklı tüketim malları
durable consumer goods
dayanıklı tüketim malları
durable goods
dayanıklı tüketim malları
durables
dayanıksız tüketim malları
consumer nondurables
gereksiz tüketim
extravagant consumption
tüketim
home consumption
kişi başına tüketim
per capita consumption
marjinal tüketim meyli
(Ticaret) marginal propensity to consume
toplu tüketim
collective consumption
öz tüketim
(Tarım) self consumption
öz tüketim
(Tarım) self-consumption
öz tüketim
(Tarım) slef-consumptiom
التركية - التركية
Üretilen veya yapılan şeylerin kullanılıp harcanması, yoğaltım, istihlâk, üretim karşıtı
Tüketmek işi
Tüketme işi. Üretilen veya yapılan şeylerin kullanılıp harcanması, yoğaltım, istihlak, üretim karşıtı
(Hukuk) İSTİHLAK
(Hukuk) YOĞALTIM
ticari tüketim
Ticaret mallarının tüketilmesi
tüketim
المفضلات