tükenmiş

listen to the pronunciation of tükenmiş
التركية - الإنجليزية
exhausted
extinct

Dinosaurs became extinct a very long time ago. - Dinozorların çok uzun zaman önce nesilleri tükenmiştir.

The dodo is an already extinct species. - Dodo, soyu çoktan tükenmiş bir türdür.

run down
distressed
stale
at an end
used up
played out
finished
drained
drawn
(deyim) dead beat
washed-up
prostrate
departed
spent
tükenmiş olmak
be at an end
soyu tükenmiş
extinct

Scuba divers have found many interesting things under water including gold coins, ancient ruins, and fossils of extinct animals. - Tüplü dalgıçlar suyun altında altın paralar, antik kalıntılar, soyu tükenmiş hayvanların kalıntıları dahil birçok ilginç şeyler buldu.

Butterflies of this species are now extinct. - Bu tür kelebeklerin artık soyu tükenmiş bulunmaktadır.

nesli tükenmiş
extinct
nesli tükenmiş
extincted
nesli tükenmiş hayvanlar
extinct animals
tüken
deplete

Fossil fuels are being depleted. - Fosil yakıtlar tükeniyor.

tüken
peter out
nesli tükenmiş bir kuş
dodo
nesli tükenmiş tür
(Jeoloji) extinct species
soyu tükenmiş hayvan
extinct animal
soyu tükenmiş kafadan ayaklı fosili
Hamite
tüken
depleted

Fossil fuels are being depleted. - Fosil yakıtlar tükeniyor.

tükenmiş
المفضلات