tükenmez

listen to the pronunciation of tükenmez
التركية - الإنجليزية
inexhaustible

To be loved is to be consumed. To love is to give light with inexhaustible oil. To be loved is to stop existing, to love is to endure. - Sevilmek, tüketilmektir. Sevmek tükenmez yağ ile ışık vermektir. Sevilmek, varlığı durdurmak, sevmek katlanmaktır.

ball-point, ball-point pen
a drink made with crushed fruit and water
inexhaustible, endless; ball-point, ball-point pen
inexhaustible, unending, endless
biro

How much is this biro? - Bu tükenmez kalem ne kadar?

unending
interminable
unfailing
infinite
tükenmez kalem
pen

Won't you please write with a ballpoint pen? - Tükenmez kalemle yazar mısınız lütfen?

Would you please write with a ballpoint pen? - Lütfen tükenmez kalemle yazar mısınız?

tükenmez kalem
ball-point pen
tükenmez kalem
ball point pen
tükenmez kalem
ball pen
bitip tükenmez
inexhaustible
bitmez tükenmez
endless
bitmez tükenmez
never-failing
bitmez tükenmez
perpetual
bitmez tükenmez
exhaustless
bitmez tükenmez
never-ending
bitmez tükenmez
unceasing
bitmez tükenmez
inexhaustible
bitmez tükenmez
never failing
bitmez tükenmez
unflagging
bitmez tükenmez
abiding
bitmez tükenmez
unending
bitmez tükenmez
unfailing
bitmez tükenmez
never ending
bitmez tükenmez
inexhaustible, perpetual, eternal
bitmez tükenmez
interminable
bitmez tükenmez
long-standing
التركية - التركية
Sonsuz
Peynirli bir tür çorba
Tükenmeyen, bitmeyen
bakınız: tükenmez kalem
Tükenmez kalem
Sonsuz: "Ben bihaberim kendi tükenmez elemimden."- Y. Z. Ortaç
Bir kapta ekşitilen ve alındıkça su eklenerek çoğaltılan üzüm veya üzüm, elma, armut karışımı bir tür içecek
Tükenmeyen, bitmeyen: "Bu engin ruh, bu tükenmez azim, Türk milletinin varlık sebebidir."- R. E. Ünaydın
tükenmez kalem
Ucunda küçük bir bilyası bulunan ve içi özel bir mürekkeple dolu ince bir borucuktan oluşan bir kalem türü, tükenmez
tükenmez
المفضلات