Onların kılıçları çatıştı.
- Their swords clashed.
Onun kılıçları ve parası var.
- He has swords and purse.
Kılıç çekenlerin hepsi kılıçla ölecek.
- All they that take the sword shall perish with the sword.
Edo Döneminde bir samuray iki kılıç taşıdı.
- A samurai in the Edo era carried two swords.
Kalem kılıçtan daha güçlüdür.
- The pen is mightier than the sword.