O üçkağıtçı biri olmalı.
- She must be a swindler.
Dan parasını bir dolandırıcıya kaybetti.
- Dan lost his money to a swindler.
O bir dolandırıcı olmalı.
- She must be a swindler.
Onları nerede dolandırdın?
- Where did you swindle them?
Dan dolandırıldığını bile fark etmedi.
- Dan didn't even realize that he had been swindled.
O üçkağıtçı biri olmalı.
- She must be a swindler.