Tom Mary'nin tüm tasarruflarını dolandırdı.
- Tom swindled Mary out of all her savings.
Onları nerede dolandırdın?
- Where did you swindle them?
O üçkağıtçı biri olmalı.
- She must be a swindler.
O üçkağıtçı biri olmalı.
- She must be a swindler.
Bizim toplumumuzda, hem onurlu insanlar hem de dolandırıcılar vardır.
- In our society, there are both honorable people and swindlers.
O bir dolandırıcı olmalı.
- She must be a swindler.
The two men swindled the company out of $160,000.