الإنجليزية - التركية
تعريف swimmers or lines of traffic في الإنجليزية التركية القاموس.
- lane
- (yol) şerit
- lane
- {i} şerit
Ben trafikteyken her zaman şerit değiştiririm.
-When I'm in traffic, I change lanes all the time.
Sinyal vermeden şerit değiştirmeyin.
-Don't change lanes without signaling.
- lane
- şerit (yol)
- lane
- (Spor) üç saniye koridoru
- lane
- yol
Japonya'da neredeyse tüm yollar tek şerittir.
-In Japan almost all roads are single lane.
Yolun iki şerite ayrıldığı bir yere geldik.
-We came to a place where the road branched into two lanes.
- lane
- dar geçit
- lane
- dar sokak
- lane
- (Spor) ampül
- lane
- {i} oto. şerit
- lane
- (Askeri) Geçit, şerit
- lane
- (Askeri) DİLİM, YOL DİLİMİ, ŞERİT, YOL ŞERİDİ: Tek araç sırasının ileri hareketine imkan vermek üzere, genel olarak 2,5: 4,00 metre genişlikte, işaretlenmiş yol şeridi
- lane
- {i} keçi yolu
- lane
- {i} kulvar
Çit bahçeyi kulvardan ayırır.
-A fence separates the garden from the lane.
- lane
- (isim) patika, keçi yolu, dar yol, rota, yol şeridi, şerit, kulvar
- lane
- deniz ve hava trafiği düzeni için tayin olunmuş yollardan biri
- lane
- {i} dar yol
- lane
- {i} yol şeridi
- lane
- {i} den., hav. rota
- lane
- geniş caddelerde otomobiller için bazen bir çizgi ile ayrılmış ve yanyana olan yollardan biri
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف swimmers or lines of traffic في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- lane
swimmers or lines of traffic
الواصلة
swimmers or lines of traf·ficالتركية النطق
swîmırz ır laynz ıv träfîkالنطق
/ˈswəmərz ər ˈlīnz əv ˈtrafək/ /ˈswɪmɜrz ɜr ˈlaɪnz əv ˈtræfɪk/
Resimler
السابق
المفضلات