Ben odamı süpürmek zorundayım.
- I have to sweep my room.
Mary evi süpürmek istiyor.
- Mary wants to sweep the house.
Tom bir baca temizleyicisidir.
- Tom is a chimney sweep.
Yapmak zorunda olduğun bütün şey zemini süpürmektir.
- All you have to do is sweep the floor.
Sadece pencereyi kapatmayı değil aynı zamanda süpürmeyi de unuttum.
- Not only did I forget to close the window, but I also forgot to sweep.
Tozu süpürmemiz gerekir.
- We need to sweep up the dust.
Tom Mary'den yeri süpürmesini istedi.
- Tom asked Mary to sweep the floor.
Çocuklara odayı temizleme görevi verildi.
- The children were assigned to sweep the room.