الإنجليزية - التركية
تعريف susceptible to superstitions في الإنجليزية التركية القاموس.
- superstitious
- batıl
Kabul ediyorum, cesur değilim ama batıl inançlı değilim.
-I'm not brave, I admit; but I'm not superstitious.
Asla batıl inançlı bir insan olmadım.
-I've never been a superstitious person.
- superstitious
- boş şeylere inanan
- superstitious
- batıl inançlı
Senin batıl inançlı olduğunu bilmiyordum.
-I didn't know you were superstitious.
Amerika'daki bazı batıl inançlı insanlar eğer bir kedi sizin yolunuzdan geçerse, kötü şansınız olacağına inanıyor.
-Some superstitious people in America believe that if a black cat crosses your path, you'll have bad luck.
- superstitious
- superstitiouslybatıl inançlara saplanarak
- superstitious
- {s} batıl inançları olan
Batıl inançları olan bir kişi misiniz?
-Are you a superstitious person?
Ben batıl inançları olan biri değilim.
-I'm not superstitious.
- superstitious
- superstitiousnessbatıl inançlılık
- superstitious
- batıl itikat kabilinden
- superstitious
- {s} boş inançtan kaynaklanan
- superstitious
- {s} boş inançlara inanan; boş inançların etkisinde olan
- superstitious
- {s} batıl inançla ilgili
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف susceptible to superstitions في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- superstitious
susceptible to superstitions
الواصلة
sus·cep·ti·ble to superstitionsالتركية النطق
sıseptıbıl tı supırstîşınzالنطق
/səˈseptəbəl tə ˌso͞opərˈstəsʜənz/ /səˈsɛptəbəl tə ˌsuːpɜrˈstɪʃənz/
Resimler
المفضلات